Sular Başımıza Yağdı

Egenin güzel tatil kasabalarının birinde yazlık bir dubleks evi olan kamu kesimi üst düzey görevlisi Kadir Peksert, evini A sigorta şirketine her türlü riske karşı 11.08.2002 tarihinde sigortalatmıştır. Kadir bey 01.10.2003 tarihinde evine geldiğinde üst katta bulunan su deposunun ve güneş enerjisinin bulunduğu bölümde deponun patladığını, evin her tarafının sular altında kaldığını görmüş ve evdeki hasarını A sigorta şirketine ihbar etmiştir.

A Sigorta Şirketi Call Center: A Sigorta Şirketi ihbar hattı buyurun

Sigortalı: Merhaba, ben Kadir Peksert, evimi su basmış ve eşyalarım mahvolmuş. Evim size sigortalı olduğundan sizi aradım.

A Sigorta Şirketi Call Center: Geçmiş olsun beyefendi. Rica etsem poliçe numaranızı söyleyebilir misiniz?

Sigortalı:Tabii 000123 numaralı poliçeniz.

A Sigorta Şirketi Call Center: Hemen kontrol ediyorum. Tekrar geçmiş olsun. Tahmini hasarınız ne kadar acaba?

Sigortalı:15.000. TL civarında olduğunu tahmin ediyorum. Ev mahvolduğu gibi herhangi bir eşya da kalmamış. Her şey, her yer perişan.

A Sigorta Şirketi Call Center: Tamam Kadir bey, biz en kısa sürede eksper göndereceğiz.

Sigortalı: Tamam.

Hasar için görevlendirilen eksper Hayati Sever, Kadir bey ile temasa geçerek söz konusu hasar mahalline gider ve incelemelerine başlar. İnceleme sırasında Kadir bey sürekli kendi ünvanından, tanıdıklarından ve görevinden söz ederek kendisine yanlış yapılmamasını, mağdur edilmemesini ima etmeye çalışmıştır.

Eksper: Kadir bey tekrar geçmiş olsun, anlıyorum mağdur olmuşsunuz. Allah başka keder vermesin. Biz sigorta genel şartları çerçevesinde size yardımcı olmak için buradayız, elimizden geleni yaparız.

Sigortalı:Teşekkür ederiz.

Eksper Hayati bey incelemelerini tamamlar ve poliçenin yürürlükte ve hasarın teminatta olduğunu tespit eder. A şirketinin hasar yetkilisine giderek;

Eksper: 000123 numaralı poliçenin hasarı 4.950 TL. Ama mal sahibi hasarın 15.000 TL olduğunu iddia ediyor ve sürekli telefon ederek ben genel müdür yardımcısıyım, şu milletvekilini tanıyorum, zaten siz de devlet şirketisiniz. Sizi süründürürüm işinizi doğru yapın diye bize bağırıp duruyor.

A Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: İyi de hasar 4.950 TL ise nasıl 15.000 TL der.

Eksper: Valla bir yığın teklif toplamış, onları bize gönderdi. Ancak yapılan araştırma ve incelemelere ve aldığımız tekliflere göre bunlar çok yüksek olarak belirlendi. Bizim raporumuzu incelediğinizde zaten raporun altında aldığımız teklifleri de görebilirsiniz.

A Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: Tamam biz görüşelim, teşekkür ederiz.

A Sigorta Şirketi Hasar Servisi: Kadir bey iyi günler, ben A sigorta şirketinden Meryem Uslu. Sizi hasar dosyanız tamamlandığı için arıyorum. Eğer göndereceğim ibranameyi imzalayıp geri gönderebilirseniz banka hesabınıza hasar bedeli olan 4.950 TL'yi havale edeceğim.

Sigortalı: Ne 4.950'si kardeşim, hasarı kırpa kırpa kuşa döndürmüşsünüz. Hepinizi şikayet edeceğim. Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz? (Sert bir şekilde telefonu kapatır)

A Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: Hayati bey iyi günler, ben A Şirketi hasar müdürü Melih, nasılsınız?

Eksper: Teşekkür ederim Müdürüm, siz nasılsınız?

A Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: Hani bir dahili su hasarı var ya, Kadir beyin, hatırlıyor musunuz?

Eksper: Nasıl hatırlamam! Her gün beni arıyor ve sürekli bağırıp tehdit ediyor.

A Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: Tamam işte, bizi de milletvekillerine, genel müdürlüğümüze şikayet etmiş. Hatta sayın Bakanın özel kalemi bile aradı, ben de size yapacak bir şey var mı diye sorayım dedim.

Eksper: Sayın Müdürüm, raporumda iyi bir çalışma yaptığımı düşünüyorum. Tekrar tekrar baktım, eski benzer raporları inceledim, enflasyon oranlarını inceledim fakat bir yanlışlık tespit edemedim. Ama siz arzu ediyorsanız lutuf ödemesi yapabilirsiniz.

A Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: Peki Hayati bey, teşekkür ederim.

(A sigorta şirketi baskılardan bunalarak hasarı bir kısmı lütuf ödemesi olarak 7.500 TL hesaplar ve poliçeyi iptal ederek ödemeyi yapar. Aradan yaklaşık dört ay geçer ve bir gün A Sigorta Şirketi Hasar Müdürü Melih bey, C Sigorta Şirketi Hasar Müdüründen bir telefon alır)

C Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: Melih kardeşim merhaba nasılsın?

A Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: Sağol abi, sizler nasılsınız, sağlığınız nasıl?

C Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: İyidir işte. Başımda bir hasar var, mal sahibi çok aksi. Hasarı 22.500 TL diye tutturdu. Eksper gönderdim, hasar 11.500 TL çıktı. Bağırdı çağırdı, ikinci eksper arkadaşımızı gönderdim. Hani seninle de çalışıyor ya. Hayati Sever, bana bu hasara senin şirkette de baktığını söyledi. Rica etsem bir bakabilir misin?

A Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: Tabii abi, kimin hasarı?

C Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: Kadir Peksert, su hasarı.

A Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: Abi hatırlamaz mıyım? Bizi de şikayet etti, bağırdı çağırdı, en sonunda bir kısmını lütuf ödemesi yaptık. Ama miktar o kadar yüksek değildi. Dosyayı getiriyorlar, biraz bekleyebilirsen söylerim.

C Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: Tamam

A Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: Hah geldi abi. Yukarıdan su deposu ve güneş enerjisinin deposu patlamış. Her yeri su basmış. 4.950 TL olan hasarı 7.500 TL olarak bir kısmı lütuf ödemesi şeklinde yapmışız.

C Sigorta Şirketi Hasar Müdürü: Yapma ya, bizim hasar da aynı şekilde olmuş, ama bizde miktar daha yüksek. Nasıl olur? Neyse, teşekkür ederim sağol.

Yapılan araştırmalarda, Kadir Peksert'in ilk hasarı bağıra çağıra yükselterek aldıktan sonra tamamen yurtdışı sermayeli B şirketine sigorta ettirip tekrar patlak depolara su doldurup hasarın büyümesini temin ederek kariyerini kullanıp bağırarak 8.200 TL hasar ödemesi aldığı ve poliçesi iptal edilince bu sefer de bir bankamızın kuruluşu olan C şirketine poliçe yaptırıp yine her tarafa su tutarak ve depolara su koyup patlak yerlerden akmasını temin ederek hasarı büyütmüş ve yine aynı yöntem ile hasarı almaya çalıştığı tespit edilmiştir. Eksper Hayati Sever'in sayesinde yakalanmış ancak A şirketi hasarda bir yanlış olmadığı için bir şey yapamamış. B şirketi yetkilisi amirlerine ileteceğini bildirmiş, C şirketi ise hasarı red etmiştir.

Kaynak : Poliçem Dergisi 15/06/2010