Sigorta şirketlerini aldatmaya yönelik hareketler !

Maç seyrederken çok kez tanık olmuşuzdur, futbolcu ceza sahası içine girdiğinde bir şekilde kendini yere bırakıverir. Penaltı beklentisi ile gözler hakeme çevrilir. Hakem oyunu devam ettireceğine veya penaltı vereceğine koşarak düşen futbolcunun yanına gider ve cebinden sarı kartı çıkartıp oyuncuya gösterir. Nedeni ise "Hakemi aldatmaya yönelik hareket yapmak". Bu işin bir cezası var ve futbolcu bilir. Futbolcu sonraki pozisyonlarda düşeceği varsa da düşmemeye çalışır korkudan.

"Şimdi bu konuların sigortacılık ile ne alakası var" diye sorabilirsiniz. Bu konuyu sigortacılığa uygulasak "sigortacıları aldatmaya yönelik girişimler"e bir ceza gelse sorun çözülecek belki de. Sigorta sektörü yüzde 30'lara varan suistimallerle karşı karşıya. Rakam çok büyük. Bu konu ile ilgili birçok yazı yazdım. Sigorta sahtekarlıklarının önüne geçmeye çalışan şirketler aslında önemli adımlar da atmıyor değiller. Bu konuda uzman ekipleri kadrolarında çalıştırıyorlar, işin ehli eksperlerle çalışmaya gayret ediyorlar. Sigorta şirketlerinin yasalarla eli kolu bağlı aslında. Yeni yasa tüketiciye birçok hakkı getirdi ama kanunlar sadece dürüst tüketicinin mağdur olmamasını değil, sahtekarlıkların da artmasına neden oluyor. Şirketlerin yakaladıklarının yanında sahtekarlığı ispatlayamadığı için çok hasar ödediklerini de biliyorum.

Sigortacılar enayi mi ?

Ben bile bıktım açık söyleyeyim. Gelip sigorta şirketlerini nasıl kazıklayabileceklerini bana soran kişiler var. Ben bunlardan artık rahatsız olduğum için ufak yollu terslemeye başladım. Otomobili kaza yapmış bunu sigorta şirketinden telafi etmeye çalışan bir arkadaşıma böyle bir şey için yol gösteremeyeceğimi söyledim. Akrabamın yakın arkadaşı bana gelip sigorta şirketi ile problem yaşadığını söyledi. Konu şöyle; Sigortalının sağlık sigortası var üstelik "yenileme garantisi" de verilmiş. Bir rahatsızlığı ile ilgili sağlık kuruluşuna gitmiş. Tetkikler sonucunda sigorta şirketi "Yenileme garantisi" olmasına rağmen sigortalının poliçesini iptal etmiş. Arkadaş bana gelip dert yandı, ben de kendisine "eşiniz daha önce böyle bir sağlık sorunu ile ilgili bir sağlık kuruluşuna gitmiş mi?" dedim. "Yok böyle bir şey, eşim doktor nedir bilmez" deyince göz göre göre haksızlık yapılmasına da razı olmadığım için devreye girip şirketteki arkadaşlarımı aradım. Gelen cevap şu şu tarihte Amerikan Hastanesi'ne gidilip hatta yatarak tedavi görmüş, tanısı da belli. Son hastalığının başlangıcı bu tarih. Arkadaşı çağırdım durumu anlattım "Benim haberim yok" dedi. "O tarihte evli miydiniz ?" diye sordum aldığım cevap "Evet evliydik". Gece eve gelmediğinde merak etmedin mi ? Diye sormadım artık.

Sağlık sigortası yaptırırken sigorta şirketi sigortalının beyanını doğru kabul eder. Aksi ortaya mutlaka çıkar zaten. Çıktığında da şirketler sigortalının gözünün yaşına bakmıyor. Bu nedenle şirketlerden bir şeyleri saklamak çok doğru bir şey değil. Sigortalı, şirketine doğru bilgileri verse belki sürprim uygulanıp durum kabul edilecek. Ama sigortalı nedense hep zor yolu seçiyor.

Sigorta sahtekarlarına da ceza şart

Sigorta sahtekarlıklarına karşı olduğum biliniyor ama ne yazık ki yine şansını deniyor insanlar. Çok sahtekarlık hikayeleri geliyor bana. Çok komikleri de var arasıra bunları sizinle önümüzdeki haftalarda paylaşacağım. Ama hiç bir şey kusursuz olamıyor. Mutlaka bir yerde açık veriliyor. Sigorta şirketleri bu suistimalleri deneyenlerin sayılarını azaltmak için hakemlerimiz gibi ceza yöntemini kullansa güzel olmaz mı ?

Kaynak:Dünya CAN KANTAR /01.09.2010